13 Mart 2016 Pazar

Çocukla Gezmenin Püf Noktaları


İlk kızıma hamile kalmadan evvel, eşimin çocuk konusundaki tek endişesi, eskisi gibi gezemeyeceğimizden yanaydı. Her ne kadar kendisini bunun bu şekilde olmayacağına ikna etmeye çalışmış olsam da sanıyorum kendisi ancak çocuğumuzla gezmeye başladığımız zaman tam olarak bana inanabildi :) Çünkü kendisi, tam da Türkiye'deki büyük çoğunluk gibi, çocuklu aileler için, seyahatin, hele de yurtdışı seyahatinin imkansız bir macera olduğunu düşünüyordu. O anlamda, başarabileceğime, başarabileceğimize olan inancı sıfırın altındaydı :) Oysaki ben hep şu mantıkla gittim..."Bak bakalım turistlere...Birisi elinde, birisi kanguru içerisinde sırtında, diğeri pusette...Onlar da insan değil mi gözünü seveyim...Onlar yapıyorsa ben de kadınım ayol, haydi haydisini yaparım" :) İşte bu sebeple de her fırsatta, gittiğim her restaurant, otel, tatil beldesi, tarihi mekan, müze, uçak, otobüs ve sokaklarda çocukları ile gezen, gayet mutlu aileleri gözlemledim durdum.

Ve sonunda, kızım ailemize katıldığında, onunla beraber gezebileceğimizi biliyor olmanın verdiği dayanılmaz hafiflik ile kızım 20 günlükken en yakın gezimizi Edirne'ye yaptık. Evet, bir iki kusurumuzu oldu; hatta neredeyse yaaa gerçekten insanlar haklıymış çocukla gezilmiyormuş deme noktasına da geldim ama sonra tüm bu sıkıntıların tamamiyle plansızlıktan kaynaklandığını tesbit edip tabiri yerindeyse önümdeki maçlara odaklandım :)

Yani çevremde durmadan çocukla gezmenin zor olduğu, mümkün olmadığı ve çocuğum büyüyene kadar onunla beraber ailecek gezmeyi unutmamız gerektiğini aşılayan büyük çoğunluğun aksine ben inatla kızımla nasıl keyifle gezebildiğimizle gurur duydum.

Şimdi ikinci kızımızın ailemize geldiği bu günlerde, yoğunlukla çevremden duyduğum çocukla yapılamayacak şeylerin teorilerine inat, kendi tecrübelerimden hareketle çocuğunuzla nasıl keyifli gezebileceğinizin ve unutulmaz anılara sahip olabileceğinizin kendimce bir iki püf noktasını çıkarttım. Siz de hadi bir cesaret alın çocuğunuzu ve gezmeye başlayın derim, çünkü çocuğunuzun o anları, o yılları ve sizin onunla geçireceğiniz saatler, günler bir daha geri gelmiyor. İmkanınız varken, onu anneanne veya babaaanne veya bakıcıya bırakmadan bir dakika düşün ve kendi kendinize diyin ki "Bak bakalım şu turistlere...Birisi elinde, birisi kanguru içerisinde sırtında, diğeri pusette...Onlar da insan değil mi gözünü seveyim...Onlar yapıyorsa ben de kadınım ayol, haydi haydisini yaparım" :)


1- Yanınıza gideceğiniz yere ve fiziksel taşıma kapasitenize uygun taşıma ekipmanınız olmalı. Eğer yurtdışı seyahati planlıyorsanız ve uzun şehir turları, müze gezileri yapma hedefindeyseniz, yatabilir seviyesi de olan bir puseti muhakkak yanınıza almalısınız. Yatabilir olması önemli çünkü bu sayede çocuğunuzun uykusu geldiğinde rahat rahat yatabilir hale getirip orada uyumasını sağlayabilirsiniz. Siz de bu süre içerisinde rahat rahat gezer, turunuzun tadını çıkartır, bol bol fotoğraf çekebilirsiniz :)

2- Bavulunuzda muhakkak çocuğunuz için ateş düşürücüler, soğuk algınlığı ilaçları ve bunların yanısıra ishal ve mide bulantısı için de bir takım ilaçlar bulundurmalısınız. Hatta bence almışken göz iltihapları veya kulak iltihapları için birer damla da alsanız fena olmaz. Sonuçta çocuk bunlar, ne zaman başlarına ne geleceğini önceden tahmin edemiyoruz malesef. Ve özellikle Avrupa ülkelerinde eczaneye girip bizdeki gibi rastgele ilaç alamıyorsunuz. Hele ki konu özellikle çocuklarsa reçetesiz asla ilaç vermiyorlar. Kimi ülkelerde bu yaş 4, kimisinde daha az veya daha fazla ama sonuçta süprizle karşılaşmamak adına buradan giderken bunları bavulunuza koymanız önemli bir ayrıntı.

3- Eşinize, dostunuza nasılsa yanımdalar mantığıyla güvenip cebinizde beş kuruş olmadan gezmeyin :) Çocuğunuzun ne zaman ne isteyeceği belli olmaz. Çok büyük miktarlar da değilse, bu kadar ufak bir sebepten turunuzun mahvolmasına ve çocuğunuzun sendroma girip kendini yerden yere atmasına mahal vermeyin. Özellikle yurtdışında, huyunu suyunu bilmediğiniz topraklarda, mutlu dakikalar yaşayacağınızı düşünerek çıktığınız bu yolda sırf bu yüzden sinirleriniz bozulup hayaliniz kabusa dönmesin. Sonuç olarak cebinizde hep birazcık paranız olsun :)

4- Arkadaşlarınız...Onlar da çok önemlidir ve sizin seyahatlerinizde en büyük görünmeyen destekçilerinizdir. Çocuğunuz sıkıldığında, veya siz yorulduğunuzda, hele de bir de çocuk seviyorlar ve içlerinde kendileri de birazcık kendilerini çocuk hissediyorlarsa süper kahraman gibi yetişip sizi rahatlatırlar. Onun için mümkünse iki kişi bir başınıza seyahat planlamaktansa, hem kendiniz, hem seyahatinizdeki keyifli dakikalarınız, hem de çocuğunuzu kolay idare edebilmeniz için arkadaş gruplarınızla seyahat edin.

5- Yanınıza çocuğunuzun giymekten hoşlandığı kıyafetlerini alın. Hatta bırakın kendi kıyafetlerini kendi seçsin. Ama asla etek veya elbise ile uçağa binmesine müsade etmeyin; zira uçak içerisindeki soğuk hava yüzünden midelerini üşütüyorlar :) Böylece, eğer benimki gibi kıyafet takıntısı olan minikleriniz varsa, seyahatinizde kısıtlı zamanınızda bir de çocuğunuzla ne giysem krizi yaşamamış olursunuz.

6- Birazcık moda anlayışınızdan uzak olabilir, hatta yanınızdaki hiçbir kıyafetinize uymayabilir, ama seyahatiniz kolay ve keyifli geçsin istiyorsanız; bırakın kokoş kol/el çantalarınızı ve yanınıza sadece bir büyük sırt çantası alın. Çantanın büyüklüğünü ihtiyacınıza göre siz belirleyin ama içerisine sadece yolculuğunuz ve seyahatiniz sırasında çocuğunuz için acil ihtiyacınız olacak eşyaları koyun. Unutmayın ki, sırt çantanız bavulunuza sığmayan eşyaları bölüştürdüğünüz bir el bavulu değil. Sırt çantanızı gereksiz yere ağır doldurup seyahatinizi ve gezintilerinizi acı dolu anılara dönüştürmeyin.

7- Bırakın çocuklarınız geziniz sırasında biraz şımarıklık yapsınlar ve neyi yemek istiyorlarsa yesinler. Seyahatiniz, kural koyma ve kural uygulatma yeri değildir. Dolayısıyla ne kendinizi ne de çocuğunuzu bu sebepten strese sokmayın.

8- Yine bir kural yıkılmış olacak ama gezileriniz sırasında bir diğer kurtarıcınız da akıllı telefon veya tabletleriniz olacaktır. Onun için internet erişiminizi de ne şekilde sağlayabileceğinizi düşünüp planlı bir şekilde yola çıkın derim.

9- Gittiğiniz yerlerde sürekli koşuşturmalı bir tur planı yapmaktansa, size ve çocuğunuza otelde bir nebze dinlenme imkanı sağlayacak gezi planları yapın veya o şekilde turları tercih edin. Gezilecek yerler çoksa ve eğer tur planınızı bizim gibi kendi kendinize yapıyorsanız o zaman tatil gün sayınızı çoğaltmanız, hem gezilecek yerleri es geçmemenize hem de çocuğunuzun dingin bir şekilde tatil geçirmesine olanak sağlayabilir.

2 yorum:

  1. Keyifle okuduysaniz ne mutlu...okumak istediginiz konular olursa onerilerinizi de beklerim :)

    YanıtlaSil